DİĞERTEKNOLOG'DAN

Bir sosyal medya skandalı: 41?29!

Sosyal medyayı takip edenlerin çok yakından bildiği gibi, dün gece internet tarihimize geçebilecek ilginçlilkte bir hacking olayı gerçekleşti. Türkiye’nin en büyük dijital ajanslarından biri olan 41?29!’un müşterisi olan dev markaların Facebook sayfaları aynı anda hacker’lar tarafından ele geçirildi. Sonrasında ise ülkemizde yaşanmasını bekleyeceğimiz türden komikliklere tanık olduk. Bu konu hakkında ilk yazıyı dün Teknolog’da sıcağı sıcağına yayımlamıştık. Süreçle ilgili tuhaflıklara paragraflar halinde değinmek istiyorum.

Gece yaşanan ve 10’dan fazla markanın Facebook sayfasının başkaları tarafından ele geçirilmesiyle sonuçlanan hacking olayı, çok büyük ihtimalle ajans çalışanlarının güvenlik zafiyeti sebebiyle meydana geldi. Olayın ortaya çıkmasıyla birlikte bilgisayar başında bulunan ve konuyu takip edenler yaşananlara canlı tanık oldu. Ben de onlardan biriyim. Saat 12:10 civarı, 3 markanın Facebook sayfasının hack’lendiği haberini aldım ve hemen araştırmaya başladım. Dakikalar geçtikçe farklı markaların sayfaları için de benzer bir hacking olayı ortaya çıkıyordu. Tüm bu markaların ortak yanı ise aynı ajans tarafından yönetiliyor olmalarıydı. Bu ajans, Türkiye’de parmakla gösterilen, önemli işler yapmış ve haklı bir prestije sahip 41?29!’dan başkası değildi.

Saat 01:00 civarına kadar bazı sayfalarda Facebook ergenlerinin basit “şu sayfayı takibe alın” türünden mesajları yayımlandı. Pek çoğunun duvar kağıdında ise adını yeni yeni duymaya başladığımız bir hacker grubunun adı ve üyelerinin temsili fotoğrafı yer alıyordu. Bazı sayfalarda ise yasadışı örgüt simgeleri gösterildi. Tüm bunlar dakikalar içinde oldu. Aynı anda onlarca büyük markaya ait Facebook sayfalarının ele geçirilmesi, öyle basit laflarla savuşturulamayacak kadar önemli bir konu. Ajansın ilk anda ve sonrasında bugün yaptığı açıklamalar ise “çocuk mu kandırıyorsunuz” dedirtecek türden. “Olaya hemen müdahale edilmiş ve sayfalar kontrol altına alınmış” deniyor. Gerçekten de Facebook’un hemen harekete geçirilerek sayfaları kapatmasını sağlamak bir iletişim başarısı olabilir. Fakat buna kontrol altına almak denmiyor. Kısa süre önce hacker saldırısı korkusundan tüm internetin kapatıldığına dair kuşkular vardı hatırarsınız, onun gibi bir başarı bu da.

Aslında ne oldu?
Ülkemizde görülmemiş bir amatörlükten bahsedebiliriz. Hacking olayını ilk etapta gerçekleştiren kişilerin şifreleri kapalı bir grupta paylaştığı aşikar. Aksi taktirde, ele geçirilen Facebook sayfalarında birbiriyle böylesine çelişen mesajlar yayımlanmazdı. Muhtemelen şifreler kapanın elinde kaldı. Tesadüfen orada bulunan farklı görüşten kişiler de (hacker olduklarını sanmıyorum) bu şifrelerle sayfalara girip kendilerince eğlendiler. 41?29!’daki kurbanının şifresini ele geçiren hacker’ın tek kişi olması yüksek ihtimal. Bir tetikçi de olabilir. Şifreleri ele geçirince de farklı kişilerle paylaştı. Şifrenin ele geçirilme anına kadarı profesyonelce, sayfaların ele geçirilme anından itibaren tamamen amatörce yürüyen bir faaliyet oldu. Tabi bu durum, yaşananların baştan sona planlı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Şu anda gelinen nokta, bu hacking işini gerçekleştiren kişi veya kişilerin tam olarak hedefledikleri yüksek ihtimalle.

Ajans sınıfta kaldı
Bu doğrultuda düşününce, “41?29! bir komploya mı kurban gitti?” sorusu geliyor akıllara. Bu da ihtimal dahilinde. Az önce söylediğim gibi, türlü tutarsızlıklar var. Fakat gerçek olan bir şey varsa, ortada ajansın büyük bir güvenlik eksikliği var. Bu konunun da tartışılması ve tekrarının engellemesi için detaylandırılması gerekiyor. Sosyal medyada bir grubun sırf kin kusmak için sert açıklamalarda bulunması, bir başka grubun da yaşanan tuhaflıklara kulak tıkayıp gözü kapalı biçimde ajansı savunması da dün yaşananlar arasındaydı. Aynı durum Ekşi Sözlük’te ajansın başlığında, Twitter’da ve blog’larda yaşandı. Bu hacking olayının ajans kaynaklı olduğunu söyleyenleri “rakip ajansın adamları” olarak lanse etmek için epeyce kötü niyetli olmak gerekiyor. Gazeteciler olarak bu konuları sonuna kadar soruşturmak ve yazmak görevimiz. Bu güvenlik sorunu yarın hepimizin başına gelebilir. Durum böyle diye “aman canım olur böyle şeyler, haydi mutlu yarınlara merhaba diyelim” diye düşünemeyiz. Ajans bu sürecin yaşanmasına sebep olan işbilmezlikleri ve sonrasındaki kaçamak davranışlarıyla sınıfta kaldı. Bu hacking dalgasına sebep olanlar ve gerçekleştirenler, önümüzdeki dönemlerde markaların sosyal medya stratejilerinde işlenecek harika bir hikaye hediye ettiler.

Sosyal medya uzmanı avına dönüşmesin
Görmezden gelemeyeceğimiz bir başka gerçek de, ülkemizdeki “sosyal medya uzmanı”ndan sayıca fazla “sosyal medya uzmanı düşmanı” olduğu… Bu yaşananları “al sana sosyal medya uzmanı” diye yorumlayanlar da çok oldu. Zira dijital ajanslara ve sosyal medyacılara diş bileyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat doğurdu 41?29! dün gece. Sonrasında sosyal medyada yapılan eleştirel yorumları “linç” veya “cadı avı” gibi yorumlamak da büyük hata. Gazeteciler olarak bizler nispeten konuya objektif bakabiliyoruz. Bu sebepten, “dost acı söyler” kontenjanından faydalanarak sert sözler söylediğimizi de belirtmeliyim. Alınmaca gücenmece yok. Dün gece 10’dan fazla marka sayfasını tereyağından kıl çeker gibi ele geçirdiler. Herkes şükretmeli ki sayfalar ele geçtikten sonra daha fazlası yapılmadı. Toplamda milyonlarca Facebook kullanıcısının takip ettiği bu sayfalarda paylaşılacak zararlı bir link tam bir kabusa sebep olurdu.

Sonuç olarak atlatılmış bir süreç. Yaşananlardan herkesin çıkarması gereken dersler var. Bunu yaparken günah keçileri seçmek nasıl yanlışsa, gerçekleri örtbas edip mazlum edebiyatı yapmak da öyle yanlış.

 

3 Yorum

  1. Erdal bey konuyla ilgili dun geceden beri bir cok makale okudum çok başarılı bir yazı olmuş. 41-29 ne ilk hatası olacak nede son….

  2. Üzüldüğüm tek nokta, Garanti Bankası sayfasında çeşitli linkler paylaşılmaya başlandığında dalga geçen kişiler sayfayı yöneten ajansın adını duyunca bir anda “destek olmalıyız” moduna geçti. Sebebine korku mu diyelim, çekinme mi diyelim, çıkarcılık mı diyelim ne diyelim bilemedim. Tamam çamur atmayalım, herkesin basına gelir diyelim de, söylediğimizin arkasında da duralım, kıvırmayalım.

  3. Arkadaşlar, bunun sosyal medya uzmanının uzmanlığı ile ne alakası var? Bu insanlar iletişimci mi, pazarlamacı mı yoksa bilgi güvenliği konusunda “top notch” insanlar mı? Sorunun çıktığı yer bile belli olmadan, bir ajansı amatörlük veya phishing gibi şeylerle suçlayıp, konuyla GRAM alakası olmadan saydıran adamların yorumlarını okuyorum her yerde.

    Bunun farkında olanlar “destek olmalıyız” diyor, çünkü sektörün zaten ne kadar ahlaksız olduğunu, birbirini şikayet eden ajanslardan biliyoruz. 4129 şu anda günah keçisi, güzel de malzeme oldu; bence buradaki sıkıntılı tek nokta 4129’un bunu “3 dakkada çözdük” diye iletişim yapması oldu. bu da bir iletişim hatasıdır, dikkatsizliğin ötesindedir. Tek amatörlüğü burada görüyorum, başka bir yerde değil.

Başa dön tuşu