Google, Pixel Fold’u tanıtarak Samsung’un Galaxy Z serisinin hakimiyetine meydan okuduğunda bir heyecan oluştu kabul edelim. Samsung’un 2019 Galaxy Fold prototipinden modern Galaxy Z Fold 4’e olan yolculuğu, katlanabilir cihazların potansiyelini de göstermiş oldu. Ancak çoğu kullanıcı, bu ürün ailesi için de Apple’ın gözünün içine bakıyor. Bu durum Android’e mesafeli kullanıcı kitlesini tutmak bir yana, “Apple ürün çıkarmadıysa katlanabilir telefonun geleceği yok” söylemini de var ediyor.
Elbette şunu unutmamak gerekir ki Apple, rakiplerini gözlemleme stratejisini uyguluyor olabilir. Samsung’un Note serisini ilk çıkardığı dönemde burun kıvıranlar, sonraki yıllarda büyük ekranlı iPhone’ları ayakta alkışladılar. Apple’ın, şimdiye kadar yaptığı gibi, “gözlemle-rafine et-daha iyisini yap” taktiğini uygulayıp uygulamayacağını göreceğiz. Bu dikkatli yaklaşım, katlanabilirlerin sunduğu bir dizi avantaj düşünüldüğünde akıllıca olabilir.
Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var. Katlanabilir telefonların ana akımda kabul görmesi için aşması gereken ciddi zorluklar da var. Yüksek fiyat, ekran dayanıklılığı, toz direnci ve uygulama desteği gibi kriterler ilk akla gelenler. Katlanabilir telefonun yolculuğu, ilk akıllı telefonlarınkine benziyor: Potansiyeli çok büyük ancak aşması gereken engeller var.
Sonuç olarak, teknoloji meraklılarının hayal gücünü ateşlemiş olsa da, katlanabilir telefonların geniş kitlelerce benimsenmesi şu aşamada zor görünüyor. Pazar olgunlaşana kadar, bir başka cihaz trendi hüküm sürmeye başlamış olabilir. Katlanıp göreceğiz.