İnternet ve mobil iletişimin yaygınlaşmasıyla birlikte kişisel hayatın gizliliği çok daha önemli hale geldi. Devletlerin vatandaşlarının hayatlarını ne oranda izlediği, güvenlik gerekçesiyle alınan önemlerin kişisel haklara ne kadar aykırı olduğu uzun zamandır tartışılıyor. Peki, bu tartışmaların sonucunda atılmış farklı bir adım var mı? Devletler bu konulardaki çalışmalarını, sivil toplum oluşumlarını ve sosyal ağlarda gelişen tepkileri dinleyerek düzenliyor olabilir mi?
Bir grup dijital aktivistin 3 sene önce hazırlayıp internette yayımladığı 2 dakikalık bir animasyon, Alman devletinin vatandaşını nasıl izlediğini gözler önüne seriyor. Bu filmin adı “Du Bist Terrorist”, yani “Sen Bir Teröristsin”. http://www.dubistterrorist.de adresinden yayımlanan animasyonun videosunu YouTube’da izleyebilirsiniz. Türkçe ve pek çok başka dilde altyazılı versiyonları da bulunuyor. “Son zamanlarda şunu fark ettik ki, örneğin Almanya’da 82 milyon gizli terörist yaşıyor.” Gibi sert bir ifadeyle başlayan film, Alman devletini temsil eden bir ses tarafından şunları söylüyor: “Sen de onlardan birisin. Bu yüzden seni izliyor ve 6 aylık kayıtlarını tutuyoruz. Mesela kime telefon ediyorsun, ne zaman ediyorsun, cep telefonu nerede ve ne zaman kullanıyorsun, ne zaman ve nereden internete bağlandın, hangi siteleri ziyaret ediyorsun, kimlere ve ne amaçla e-posta gönderiyorsun… Tabii ki bir terörist olduğun için. Devletin, senin bilgisayarında her şeye erişim izni vardır. Senin bütün şifrelerini biliyoruz. Tatil fotoğraflarına bakıyoruz. Ayrıca kimlerle konuştuğunu ve haberleştiğini izliyoruz. Ve bilgisayarındaki kişisel yazılarını okuyoruz. Bilgisayarındaki bütün bilgileri kendi klasörlerimize yükleyebiliriz. Onları değiştirebilir veya yenilerini ekleyebiliriz. Bu zamana kadar Almanya’da uluslararası planlanmış herhangi bir terörist saldırı olmadı. Ama gelecekte böyle bir saldırının olmaması için seninle birlikte diğer 82 milyon teröriste çok dikkat etmemiz lazım. Bu bahaneyle üretilmiş parmak izli yeni kimlik kartları, daha fazla gizli kamera ve bunun gibi pek çok farklı uygulama senin üzerinde zaten uygulanıyor. Ayrıca yeni uygulamalar da yolda. Bahanemiz ise hazır: Sen bir teröristsin.”
İnternet ve mobil iletişimin yaygınlaşmasıyla birlikte kişisel hayatın gizliliği çok daha önemli hale geldi. Devletlerin vatandaşlarının hayatlarını ne oranda izlediği, güvenlik gerekçesiyle alınan önemlerin kişisel haklara ne kadar aykırı olduğu uzun zamandır tartışılıyor. Peki, bu tartışmaların sonucunda atılmış farklı bir adım var mı? Devletler bu konulardaki çalışmalarını, sivil toplum oluşumlarını ve sosyal ağlarda gelişen tepkileri dinleyerek düzenliyor olabilir mi?
Ortada ince bir çizgi var. Farklı boyutlarıyla ve soğukkanlı düşünmek gerekiyor. “Yasadışı bir şey yapmıyorum, devlet beni izlese ne olur, izlemese ne olur” düşüncesi ile “sokaklardaki kameralar sökülsün, devletler hiçbir şekilde kimseyi internette veya diğer ortamlarda izlemesin” demek aynı derecede yanlış bence. Pek çok adli olayın, alınan güvenlik tedbirleri sayesinde aydınlatıldığını veya pek çok tehdidin, önleyici tedbirler sayesinde önüne geçildiğini biliyoruz. Hepimiz için kişisel gizlilik önemli ve diğer yandan yine hepimiz için güvenlik hayati önem taşıyor. Çözüm belki de tüm bunların özgürce tartışılmasından ve devletin vatandaşını dinlemesinden geçiyor. Belki de ülkemizde ilk önce bu konuda yol almak gerekiyor. Kişisel haklar ve özgürlüklerin, Anayasa’mızda tanımlandığı şekilde uygulanması ve korunması ilk adım olabilir.
Erdal hocam elinize sağlık güzel makale olmuş.
sitede güzelleşmiş, keşke teknotv deki videolar burada da bir bölümde sıralanlansa iyi olur.