DİĞER

Öldükten sonra dijital varlığımıza ne olacak?

İnsanların, başkaları bir gün okusun diye günlük tuttukları söylenir hep. Şimdi günlüklerimiz internette, isteyen herkese açık. Blog’lar ve sosyal medya bunun için var. Hayatımızı sürdürürken olduğu gibi, öldükten sonra da insanların bize ait bazı şeyleri bilmesini ve bazı şeyleri de asla öğrenmemesini isteriz. Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte, daha da önemli hale geldi bu durum.

Biz öldükten sonra başkaları bizim bilgisayarımıza, telefonumuza, tabletimize ve internet hesaplarımıza bakıp asla (öldükten sonra bile!) kimsenin bilmesini istemeyeceğimiz bazı bilgilere erişebilirler. Hayata hiç beklenmedik şekillerde veda etmek de olası. Bu yüzden, dijital dünyadaki tüm varlığınızla ilgili şimdiden bazı tedbirler almanızda fayda var. 

Başıboş kalan sosyal medya hesapları

Öldükten sonra da Facebook, Twitter, Instagram, LinkedIn gibi sosyal ağlarda varlığınızı hiçbir şey olmamış gibi sürdürmek mi, yoksa o hesaplarda bir ölüm ilanı yayımlanmasını ve belli bir süre sonra da hesabınızın kapatılmasını mı istersiniz? Birinci seçenek için hiçbir şey yapmanız gerekmiyor. En son paylaştığınız parti fotoğrafları veya yazdığınız alelade bir paylaşım siz öldükten sonra da orada bekleyebilir.

Fakat size bu durum garip geliyorsa, yapmanız gereken şey kendiniz için bir veda mesajı (hatta bir video) hazırlayıp en güvendiğiniz kişiye bunu vasiyet olarak bırakabilirsiniz. Elbette bu güvendiğiniz kişiye veda mesajınızla birlikte, söz konusu sosyal medya hesaplarınızın güncel şifrelerini de vermeniz gerekecek. Neyse ki Facebook, geçen sene başlattığı bir uygulama ile kullanıcılara; ölümleri halinde hesaplarını anıt hesaba çevirme imkanı sunmaya başladı. Elbette bunu ölen kişinin belirlediği biri yapacak.  

Şifreleri tek yerde toplamak bir çözüm

Aynı şifreyi onlarca farklı hesapta kullanmak güvenlik açısından büyük tehlike. Tahmin etmesi güç ve farklı şifre kullanmak da ayrı dert. Bu konu için en iyi çözüm, bir şifre depolama hizmeti kullanmak. LastPass ve KeepPass gibi araçları kullanarak, tüm şifrelerinizi tek bir yerde toplayabilirsiniz. Zor bir ana şifre ile bu depoyu tarayıcı eklentisi üzerinden kullanmak mümkün. Üstelik özel uygulamalarıyla telefon ve tablet destekleri de mevcut. Bu sayede, şifrelerinizi düzenli olarak güvenli biçimde saklayabilirsiniz. Böylelikle siz hayattayken de, öldükten sonra da kimse hesaplarınıza bilginiz dışında giremez. İlgili hesaplara girmesini istediğiniz bir kişi varsa, bu ana şifreyi ona vermeniz yeterli.

Peki ya parasını ödediğiniz dijital varlığınız?

Ölümden sonra yasal olarak maddi bir miras kalabiliyor. Malvarlığı belli şartlarda yasal varislere bölüştürülür. Son yıllarda maddi değeri olan dijital mal varlıkları da oluşmaya başladı. Para karşılığında edinilmiş müzik, film, kitap ve benzeri içerikler örneğin… Öldükten sonra bir yakınınıza tüm dijital mirasınızı bırakabilirsiniz. Bunun için de, söz konusu servislerin giriş bilgilerini paylaşmanız gerekiyor. Dijital mal varlığı bunlarla da sınırlı değil. Sahip olduğunuz alan adları (siteadi.com gibi) da maddi değere sahip olabilir. Bu sebepten, şayet değerli alan adlarınız varsa sizden sonrakilerin faydalanması için bu servisi aldığınız şirketlerde varis olarak birini belirlemek faydalı olacaktır.  

Kapat dosyaları kimse görmesin

Bilgisayarınız, siz öldükten sonra da kimsenin ama kimsenin görmesini istemeyebileceğiniz bir takım dosyalar (yazı, video ve resim dosyaları gibi) olabilir. Çoğu kullanıcı, başkalarından gizlediği dosya ve klasörleri “Gizli” yapıp klasör ayarlarından “Gizli dosyaları gösterme” seçeneğini işaretleyerek önlem aldığını sanıyor ama bu kesinlikle hiçbir işe yaramaz. Mutlaka bir şifreleme yazılımı kullanmalısınız. EncryptOnClick adlı yazılım bu açıdan işinizi görebilir. Kimsenin açmasını istemediğiniz dosya ve klasörleri, internetten rahatça bulabileceğiniz şifreleme yazılımlarıyla kilitlemelisiniz. Bu sayede siz hayattayken de, öldükten sonra da dosyalarınız başkalarına kapalı olacaktır.

Başa dön tuşu