Teknoloji en çok da üşengeçleri ve kısayol sevenleri mutlu ediyor olmalı. İnternette yapmanız gereken işleri sizin için halledecek botlar, hayatımızda giderek daha fazla yer ediniyor. Bu yazımızda, botlarla ilgili bilmeniz gereken her şeyi bulabilirsiniz.
Botlar, internet üzerinden otomatik olarak çeşitli görevleri yerine getirmek ya da bir insan gibi davranmak için programlanmış yazılımlar olarak tanımlanabilir. “Bot” sözcüğü “robot” sözcüğünün kısaltılmış hali. Botların ardında yatan temel düşünce, normalde bir insanın dahil olmasını ve belli bir zaman harcamasını gerektirecek tekrar eden işleri basit bir biçimde yerine getirmek. Botlar neredeyse internet kadar eski olsa da önümüzdeki aylarda ve yıllarda interneti kullanma biçimimizde çok daha önemli roller üstlenecekler.
Botlar hangi türlere ayrılıyor?
Botlar oldukça çeşitli kullanımlara sahip. Örneğin Google onları web sitelerini tarayarak web’in kataloğunu çıkarmak için kullanıyor. Arama motoru böylece aradığınız konuya uygun sonuçları bulabiliyor. Siber suçlularsa otomatik saldırılar düzenlemek ve güvenlik açığı olan bilgisayarları bulmak için botları kullanıyor. Bazı botlarsa çevrimiçi açık artırmaları son saniye teklifleri yaparak kazanmak için kullanılıyor. Aynı botlar çok oyunculu oyunlarda oyunculara da tekrara dayalı görevlerde birçok avantaj sunuyor. Fakat son zamanlarda en çok gündemde olan, bir insan gibi sohbet etmek ve sorularınızı yanıtlamak için tasarlanan sohbet botları (chatbot).
Sohbet botları en ünlüleri mi?
Bu alanda son zamanlarda çok sayıda oldukça önemli gelişmeler yaşandı. Örneğin ilk olarak Telegram (telegram. org) ve Kik (www.kik.com) gibi mesajlaşma uygulamaları için hazırlanan bot platformlar ve bot mağazalarını gördük. Söz konusu uygulamalar kullanıcıların spor, moda ve hava durumu gibi çok çeşitli konularda botlarla sohbet edebilmelerine olanak tanıyor. Fakat bu noktada asıl büyük hamle Microsoft ve Facebook’tan geldi. Her iki firma da son yıllarda kendi mesajlaşma platformlarında sohbet botlarından yararlanmanın yollarını arıyor ve buna üçüncü parti firmaların da dahil olmasını istiyor. Microsoft CEO’su Satya Nadella ise bu konuda o kadar iddialı ki “botların artık uygulamaların yerine geçeceğini” söylüyor. Şimdilik Türkçe hizmet vermedikleri için ülkemiz gündeminde öne çıkamasalar da özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde botlar önemli bir gündem konusu.
Sohbet botlarının alameti farikası nedir?
Çünkü menüler ve tuşlar üzerinden tıklama ve dokunma gibi işlemler yerine kullanıcıların makinelerle bizzat konuşabilmesi gerçekten önemli bir adım. Sohbet botları, olabilecek en doğal yolla tüm servislere ulaşmamızı sağlayan bir arayüze sahip: konuşma dilimiz. Bu botlar veri toplayabiliyor, alışkanlıklarımızı öğrenebiliyor ve hatta ne yapmak istediğimizi biz daha onun farkında bile olmadan anlayabiliyorlar. Henüz Türkiye’de ve Türkçe olarak olmasa da botlar yemek sipariş etmek, uçak bileti rezervasyonu yapmak, teknik destek almak ya da hoşunuza giden pantolonun belirli bir mağazada olup olmadığını bulmak için kullanılabiliyor. Bot çağı henüz başlıyor.
Microsoft’a göre uygulamaların yerini alacaklar
Uygulama pazarı doygunluğa ulaşmaya yakın görünüyor. Forrester Research tarafından Ocak ayında yayımlanan bir araştırmaya göre ABD’deki ortalama bir akıllı telefon kullanıcısı, telefonda geçirdiği sürenin %88’ini yalnızca şu beş uygulamada harcıyor: Facebook, YouTube, Instagram, Gmail ve Facebook Messenger. Firmalar, telefonlarına daha fazla uygulama yüklemek istemeyen kullanıcıların ilgisini çekmek ve pazar paylarını genişletmek için alternatif yollar arıyor. Sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının popülaritesi azalmıyor. Dolayısıyla çalışmaların büyük kısmı, bu mevcut uygulamalar üzerinden mesajlaşma yoluyla yeni hizmetler verebilmeye yoğunlaşmış durumda. İşte bu noktada botlar devreye giriyor.
Botları kullanmak için uygulama gerekecek mi?
Bu noktada durum ilginç bir hale geliyor. Kendi botuna sahip binlerce web sitesi ve uygulamanın ortaya çıkması aslında mümkün ama büyük ihtimalle, binlerce farklı botu tek merkezde toplayan platformlar öne çıkacak. Microsoft ve Facebook bu platformlar arasında başı çekmek istiyor. Facebook’un mesajlaşma biriminin başındaki David Marcus, F8 konferansında bu doğrultuda tüm firmaların kendi botlarını üretmelerini sağlamayan Messenger Platform’u (messengerplatform.fb.com) görücüye çıkardı. Bot’lar bir web sitesi içine gömülebilse de Facebook, kullanıcıların onlarla doğrudan kendi Messenger uygulaması üzerinden iletişime geçmelerini tercih ediyor.
Messenger botları yardımcı oluyor
Amerika’daki ve Türkiye’de İstanbul’daki Messenger kullanıcıları kısa bir yazışmayla Uber üzerinden bulundukları noktaya araç çağırabiliyor, aracın konumunu takip edebiliyor ve ödeme yapabiliyor. Bunun için ayrı bir uygulama indirmeleri gerekmiyor. Messenger üzerinden bir müşteri temsilcisiyle yazışır gibi normal bir şekilde yazışıyorlar ama aslında karşılarında bir müşteri temsilcisi değil, bot yazılımı var. Birçok yeni geliştirici de iş üstünde. Poncho adlı bir hava durumu uygulamasından haberleri istediğiniz zaman size ulaştıran CNN botuna kadar her türden botu yaratmakla meşguller. Aralarında Burger King, eBay, Expedia, Staples, giyim mağazası Spring gibi birçok firma olaya dahil oldu bile. Her biri, botlarla neler sunabileceklerine dair etkileyici yaklaşımlar getiriyor. Facebook’un arzusu, bir görevi yerine getirmek isteyen herkesin Messenger’ı açması. Örneğin bir otel botuna “Bu gece boş odanız var mı?” diye sorabilir, mevcut yer durumunu bildiren bir mesaj aldıktan sonra cevap yazarak rezervasyon yapabilirsiniz. İlgili otelin web sitesini ya da uygulamasını ziyaret etmenize bile gerek kalmıyor. Türkiye’den de örnekler artıyor. Medya kuruluşları Messenger botuyla haber veriyor. Kasap Döner’e de “çok acıktım” diyerek sipariş vermek mümkün. GittiGidiyor Bot da özel günlerde hediye alma konusunda kararsız olanlara Messenger üzerinden yardımcı oluyor.
Peki botlardan korkmamız gerekiyor mu?
Belki de öyle. Bu botların çoğuyla kurduğunuz iletişimde nihai hedef aslında bir yapay zekâyla değil de insan bir satış temsilcisiyle konuştuğunuzu düşünecek kadar “kandırılmış” olmanız. Bir botun sohbetinizi yarıda kesmesi aslında sizi çok Microsoft’un Cortana’sı ve Skype botları Windows’un içine işleyecek. çabuk rahatsız edebilir, özellikle de gönderdikleri mesajlar reklam ya da spam gibi duruyorsa. Botlar ayrıca özellikle çağrı merkezi çalışanları arasında işsizliğin artmasına da yol açabilir (ama müşterilerin bekleme sürelerini azalttıklarını kabul etmek gerekiyor). Aslında bunların hiçbiri botların geliştirilmesinin önünde bir engel olmamalı ama bu yolda ilerlerken yanıtlanması gereken başka ahlaki sorular da ortaya çıkabilir.
Botlar eskiden de yok muydu?
Yaklaşık 30 milyon insan tarafından kullanılan; 2001 yılı civarında AOL Instant Messenger ve MSN Messenger’da aktif olan SmarterChild sohbet botu en eski botlardan biriydi. Ayrıca bazı kişiler, biraz ürkütücü de bulunan ve 1997’den 2003’e dek Microsoft Office’te oradan buradan fırlayan ataş şeklindeki Clippy adlı asistanın da bir bot olduğunu düşünüyor. Sohbet botları kesinlikle yeni bir şey değil, fakat sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları sayesinde onlara duyulan bu yeni ilgi, bu defa çok şeyi değiştirebilir.