Antika, vintage ya da retro; geçmişe ait nadir ve özel parçaları seviyorsanız, muhtemelen bir cameo broşunuz ya da kolyeniz vardır. Eğer yoksa mücevher kutunuzda ona yer açın deriz çünkü klasik bir cameo her kıyafeti tek dokunuşta farklı ve zarif kılacak güce sahip.
İster bitpazarından, antikacıdan ya da anneannenizin sandığından çıkmış, ister reprodüksiyon olsunlar, deniz kabuğuna işlenmiş zarif figürleri ve Antik Mısır’a kadar uzanan geçmişleriyle cameo mücevherler zamanın ötesinde bir güzelliğe sahipler. Tabii, ince zevkin ve işçiliğin eseri oldukları sürece.
Kökleri Mısır’a kadar uzansa da, Milattan Önce 3. yüzyılda Yunanlar tarafından şöhrete kavuşturulduğu söylenen cameo sanatı bir sonraki büyük çıkışını 19. yüzyılda, en büyük hayranlarından biri olan Kraliçe Victoria sayesinde yapmış. Moda trendleri arasına ne zaman Viktoryen stil dahil olsa, aksesuar koleksiyonlarında cameo tasarımlarına rastlamamızı da buna bağlayabiliriz.
Deniz kabuklarının istenilen figür ortaya çıkana kadar ince ince oyularak işlenmesi ve gümüş ya da altınla çerçevelenmesiyle ortaya çıkan cameo’lar hakkında bir de efsane var; bu gelenek Napoli Körfezi’nde, aşık bir adamın sevdiği kadının olağanüstü güzelliğini ve ona beslediği sevgiyi bir deniz kabuğuna işlemesiyle doğmuş. Özel bir kadın için özel bir mücevher…
Fotoğraflar: Alliez Bachelard & Terond Fils antika bilezik saat / Sotheby’s, So Chic
