Teknoloji fırsat mı tehdit mi tartışmaları devam ederken bazı filmler bu sorunun yanıtını farklı versiyonlarıyla görmemizi sağlıyor. Dünya dışı yaşam formları, yabancı gezegenler, zaman yolculuğu, hafıza çipi, hafıza sildirme, yapay zeka… Hayali fenomenlerin spekülatif ve bilime dayalı tasvirlerini görmeye olanak tanıyan bilim kurgu filmlerini seviyorsanız teknoloji konulu filmler listemizi incelemenizi öneririz.
1. Yapay zekaya âşık olunabilir mi: Her
Romantik dram ve bilimkurgu türündeki bu Amerikan yapımı filmde şehir hayatı içinde kendisini yalnız hisseden fakat duygularını çok yoğun biçimde yaşayan Theodore, yeni çıkan bir işletim sisteminin içindeki Samantha adlı kadın yapay zeka karakteriyle tanışıyor. Sesten ibaret sanal bir varlık olan bu kadınla Theodore’un ilişkisi zaman içinde yoğunlaşır. Gelecekte insan-yapay zeka ilişkisinin hangi boyutlara ulaşabileceğine dair iddialı olan bu yapım, romantik film sevenlerin de ilgisini çekecektir.
2. İnsanlar robotlara karşı: Chappie
Chappie de yapay zekâyı konu edinen filmler arasında dikkat çekiyor. İnsanlar, kendilerinin güvenliğini sağlamakla görevlendirilmiş olan ve robotlardan oluşan bir polis ordusuna karşı koyma hazırlığı yapıyor. Robot polislerden birisi kaçırılarak bir yazılımcı tarafından yeniden programlanıyor. Dünyanın ilk düşünebilen ve hissedebilen robotu olan Chappie’nin varlığı karşı taraf için tehdit oluşturduğu için bir takım çatışmalar gündeme geliyor. Çocukların da ilgisini çeken bu film, yapay zekânın nasıl kullanılacağına göre, tehdit mi fırsat mı olacağını anlamayı mümkün kılıyor.
3. Yeni bir ırk yaratılabilir mi: Avatar
Tüm zamanların gişe hasılatı rekorunu elde eden ödüllü film, 3D tekniği kullanılarak üretilmiş olmasıyla dikkat çekiyor. 2129 yılında geçen hikâyede, Dünya dışı varlıklar keşfediliyor. Bu canlıların DNA’sı ile insan DNA’sı eşleştirilip, laboratuvar ortamında melez canlılar yaratılıyor. Bu insanlar uzaktan kumanda edilebiliyor. Temel konusunun “sömürgecilik” ve “biyoçeşitlilik” olduğu belirtilen film, çekildiği teknoloji ve içeriğindeki teknolojiyle dikkat çekmekle birlikte ırkçılık konusunda da tartışmaları alevlendirmişti.
4. Bir robot insani duyguları yaşayabilir mi: I Am Mother
Avusturalya yapımı bu bilimkurgu gerilim film, bir robot tarafından büyütülen genç bir kızın hikâyesini anlatıyor. Dünya nüfusunu yeniden canlandırmayı hedefleyen robot, genç kıza zarar vermiyor ve aralarında güçlü bir bağ oluşuyor; fakat dış dünya ile ilgili bilgiler alan genç kız kendi ırkına yakın olmak ve gerçeğe ulaşmak istiyor. Tüplerin içinde kısa sürede dünyaya getirilebilen bebekler ve annelik misyonu edinen bir robot, filmi oldukça ilgi çekici kılıyor.
5. Robot- insan ilişkisine farklı bir bakış: Kabuktaki Hayalet
Korkunç bir terör saldırısından kurtarılarak insan-cyborg hibriti halinde yaratılan bir asker, siber suçlarla mücadele eden bir ekibin başına getiriliyor. Robotik şirketinin yapay zekâya dair bilgilerinin çalınmasına engel olmak için mücadele ederken hayatı hakkında söylenen bir yalanı öğreniyor. Robot-insan ilişkisine farklı bir bakış açısı getiren filmdeki hibrit teknolojisi ve günümüzün kâbusu siber saldırıların işlenmiş olması dikkat çekiyor.
6. Bonus: The 100
Kass Morgan’ın aynı isimdeki kitabının uyarlaması olan film tadındaki dizi, kıyamet sonrası hayatta kalma konusunu işliyor. Bir nükleer savaştan 97 yıl sonra tekrar dünyaya gönderilen uzay gemisindeki gençler kısıtlı kaynaklarla hayatta kalmak için mücadele ediyor. Bu mücadele sırasında 7 sezon boyunca ilginç teknolojiler görülüyor. İnsanlar ölülerin bedenine taktıkları hafıza çipleriyle farklı bir bedende yaşıyor veya kriyojeni ile dondurulan insanlar yüz yıl sonra yaşamına aynı bedende devam edebiliyor.
7. Sürücüsüz araçların ilham kaynağı: Gerçeğe Çağrı
1990 yılında vizyona giren bilimkurgu ve aksiyon filmi, bilimkurgudan gerçekliğe uzanan filmler arasında yer alıyor. Filmde kötü adamlardan kaçan bir adam, sürücüsüz bir araçla yoluculuk ediyor. Aracın sürücü kısmına monte edilmiş bir bilgisayar sistemi, girilen adrese otomatik olarak yol alıyor. Bugünlerde insan kaynaklı hataları ve dikkatsizliği ortadan kaldırması için çalışmaları devam eden tam otonom araçları akıllara getiren bu filmden bahsetmişken, 80’lerin meşhur dizilerinden biri olan Kara Şimşek’te de benzer bir otomatik pilot özelliği olduğunu hatırlatmadan geçmeyelim.
8. Steve Jobs izlemiş olmalı: 2001: Bir Uzay Destanı
Bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke’ın kısa bir öyküsünden esinlenilmiş olan 2001: Bir Uzay Destanı; işlediği hikâyenin yanı sıra, sahip olduğun sinema tekniğiyle de önemli bir noktası olarak kabul ediliyor. Kendi türünde pek çok filme ilham kaynağı olan filmin bir sahnesinde görünen bir tablet, 42 yıl önce beyazperdeye aktarılan filmde, astronotlardan biri tablete benzeyen bir cihaz kullanıyor. Filmde, bir gün gerçekleştirilmesi planlanan uzay turizmi detayı da dikkat çekiyor.
9. Bugünü bilen bir film daha: Azınlık Raporu
Teknoloji konulu filmler arasında mutlaka izlenmesi gereken listelerinde ilk sıralarda yer alan 2002 yapımı film 2054 yılında elit bir emniyet teşkilatında görev alan karakter üzerinden ilerliyor. Kahramanın el hareketlerini algılayabilen bir bilgisayar başında bir çeşit imleç görevi üstlenen eldiven giymiş olması harekete ve sese duyarlı giyilebilir teknolojileri akıllara getiriyor. Jest tabanlı arayüz tasarımlarını andıran teknolojilerle dikkat çeken film, suçu önceden öngören bir teknoloji de kullanılıyor. Filmin vizyona girmesinden 11 yıl sonra Los Angeles Polis Departmanı ve California Üniversitesi (UCLA) bu tür bir çalışmanın başlangıcını yapmıştı.
10. Teknoloji devlerinin dostluğu: Silikon Vadisi Korsanları
Bill Gates ve Steve Jobs’un ilginç ilişkisi; Steve Wozniak, Steve Ballmer ve Paul Allen gibi isimlerin hikâyesi… Dev şirketlerin kökenlerini ve dünyanın kaderini değiştiren insanların hikâyesini merak ediyorsanız belgesel tadındaki bu filmi izlemenizi öneririz.
Bonus. Bebek siparişi: Gattaca
Amerikan bilimkurgu filmi yazarı Andrew Niccol tarafından yönetilen 1997 yılı çıkışlı bilim kurgu filmi “gelecekten günümüze seslenen bir ikaz çığlığı” olarak değerlendiriliyor. NASA’da çalışan bilim insanlarının en gerçekçi bilim kurgu filmlerinden biri olarak ifade ettiği film 21.yüzyılda genetik mühendisliğinin çok ilerlediği ve kusursuz insanların yaratıldığı bir evrende geçiyor. Anne babaların mükemmel bebek sipariş edebildikleri film, Çin’de doğan dünyanın genetiği değiştirilmiş ilk bebekleri akla getiriyor.
