Pandeminin iş yapış şekillerimizi kalıcı olarak değiştirmesiyle, çalışanlar artık ofisten ve evden çalışma arasında bir denge kurarak ne zaman ve nereden çalışacakları konusunda daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Şirketler dijital iş yeri dönüşümüne yatırım yapıp hibrid modeller kurdukça, konumdan bağımsız olarak çalışan deneyimini gerçek anlamda dönüştüren teknolojik çözümler ve hizmetler, bulut temelli iş birliği platformları öne çıkıyor. Cisco’nun Avrupa Ortadoğu Afrika Rusya (EMEAR) bölgesinde yaptırdığı araştırma çarpıcı verileri ve beklentileri ortaya koyuyor.
Yeni iş yeri modelleri ve ofise güvenli dönüş için iş planlamaları devam ediyor olsa da güçlü bir şirket kültürü, yeni çalışma biçimlerinin uzun vadede sürdürülebilir olmasını sağlayan kritik bir unsur olacak. Cisco’nun yaptığı Geleceğin İş Gücü araştırmasının sonuçlarına göre sık ve etkili iletişim, daha fazla takdir ve mesleki gelişime yönelik eğitimler, çalışanların en önemli bulduğu kültürel matris içerisinde yer alıyor.
Çalışanların uyanık oldukları sürenin ortalama yarısını çalışarak geçirmesi yalnızca ofis ve sanal çalışma alanlarının optimize edilmesinin değil, aynı zamanda güçlü ve kapsayıcı şirket kültürlerinin önemini arttırıyor. Uzaktan çalışan birçok kişi yöneticilerinin ve ekiplerinin kendilerine gerekli yetki ve güveni sağladığını düşünse de katılımcıların önemli bir bölümü “geride kalma” kaygısı taşıyor. Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Rusya (EMEAR) bölgesindeki katılımcıların yüzde 18’i ciddi ölçüde yönetici denetimine maruz kalmadan evden çalışma konusunda kendilerine güvenilmediğini hissederken, çalışanların yüzde 51’i takdir edildiğini, yüzde 49’u ise başarılarının göz ardı edildiğini düşünüyor.
Diğer bir kaygı konusu kariyerde ilerleme fırsatları olurken, çalışanların yüzde 46’sı yöneticilerine yakın olmamalarının kariyer hedeflerini etkileyeceğinden endişe duyduğunu ifade etti. Buradan hareketle iletişimi öne çıkaran bir liderlik anlayışı, uzaklık sorununun aşılmasının yanı sıra, istikrar ve özerklik hissinin korunmasında büyük öneme sahip olacak. EMEAR bölgesinde araştırmaya katılan çalışanların yüzde 80’i, şirket çalışanlarının birbirinden uzaklaşmasının devam etmesi durumunda, liderlerin etkili bir iş ortamı sağlamak için daha yoğun iletişim kurması gerektiğini kabul ediyor.
Çalışanların gündelik işlerinde teknoloji yetkinliğinin her zamankinden daha fazla gerekli olmasıyla eğitim ve gelişim, kişiler için en öncelikli konu haline geldi. EMEAR bölgesinde çalışanların yüzde 80’i yöneticilerin teknoloji eğitimlerine öncelik vermesini isterken, yüzde 58’i yeni normalde bu durumun daha iyiye gitmeyeceğinden endişeli.
Cisco Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkan Yardımcısı Reem Asaad: “İnsanların çalıştıkları şirketi seçmesinde birçok etken olsa da bir şirkete bağlı kalmalarını sağlayan, o şirketin kültürü ve değerleri. Evden çalışmaya devam ederken ve birçok durumda hibrid çalışmanın getirdiği yeni sorun ve fırsatlarla karşılaşırken kapsayıcı olup bu yolculukta herkesi yanımıza almamız gerekir. Bölgedeki şirketlerin, iş gücünde yer alan herkesin kendisine yatırım yapıldığını hissetmesini sağlamak için ekstra adımlar atması gerekirken; iş birliği teknolojisi gibi araçlar, akıllı iş yerlerinin oluşturulmasında ve birbirinden uzaktaki çalışanların ve ekiplerin arasındaki bağın kopmamasında hayati bir rol oynayacak.”
Pandeminin iş yapış şekillerimizi kalıcı olarak değiştirmesiyle, çalışanlar artık ofisten ve evden çalışma arasında bir denge kurarak ne zaman ve nereden çalışacakları konusunda daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Şirketler dijital iş yeri dönüşümüne yatırım yapıp hibrid modeller kurdukça, konumdan bağımsız olarak çalışan deneyimini gerçek anlamda dönüştüren uzun vadeli ısmarlama dijital çözümler uygularken verimliliği destekleme gibi bir zorlukla karşı karşıya kalıyor. Bu bağlamda, konferans, şirket içi anlık mesajlaşma ve güvenli dosya paylaşımı hayati öneme sahip olurken, güvenlik yönetimi de gelişmiş tehditlere karşı koruma sağlıyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 49’u evden çalışmak için gerekli teknolojik donanıma sahip olduklarını ifade ederken, katılımcıların önemli bölümü bu tür imkanlara sahip olmadığını belirtti. Dijitalleşmeye yatırım yapmak, çalışanlara gereken bağlantıları kurmak, iş birliği yapmak için doğru araçları sağlamak, bu yolculuğun en önemli unsurlarından biri. Yüz tanıma, konuşma dökümü çıkarma ve çeviri gibi işlevleri mümkün kılan yapay zeka ve gelişmiş analiz özelliklerinin desteklediği ve sağlam güvenlik önlemlerini bir araya getiren bulut temelli iş birliği platformları, ekipleri bir araya getirme ve sanal ortamda daha fazla katılım ve inovasyon sağlama konusunda önemli bir rol oynuyor.