DİJİTAL YAŞAM

Yardımcı Robotlar Hayatımızı Kolaylaştırmak İçin Geliyorlar

Ofiste, evde, okulda, dışarıda; kısacası yaşadığımız her yerde yardımımıza koşmaya başlayan, bizi hayatın angaryalarından kurtarmaya ant içmiş asistan robotlar ortaya çıkmaya başladı. Sadece basit günlük hayat konularını değil, daha ciddi alanlarda da bu otonom mekanik hizmetçiler insanlara destek olmak için tasarlanıyor. Programlamaları belli düzeyde zekâ barındırıyor, böylece çevrelerine ve iletişim kurdukları insanlara uyum sağlayabiliyorlar. Bu robotlar zekileştikçe kullanım olanakları da artacak.

İnsanlar her zaman işlerini daha kolay yapmanın yollarını aramıştır. Bu nedenle üreticiler yıllar boyunca günlük hayatımızda bize yardımcı olacak çeşitli cihazlar sundular. Robot yardımcılar ev işlerini, sosyal hayat ve işle ilişkili görevleri yürütmek için tasarlanıyor ve bizim hoşlanmadığımız bu sıkıcı işleri “sevmek” üzere yaratılmış olmalarının yanı sıra sürekli öğrenme halindeler. Belli bazı işlerde bizim başarabileceğimizden çok daha iyi sonuçlara ulaşabiliyorlar. Örneğin PR2 adlı robotun (bitly.com/pr2robot) işlevlerinden biri kirli çamaşırı ayıklamak. Böyle bir makineye sahip olmayı kim istemez?

Ne kadar faydalılar?

Çok. Üstelik devrim yaratma potansiyeline sahipler. Örneğin Danimarka’da yaşlı bakım evlerinin zeminlerini temizleyen robotlar ciddi bir tasarruf sağlayarak misafirlerin bakımıyla ilgilenecek daha fazla çalışanın işe alınmasını sağladı. ABD’de Tug adlı bir yardımcı robot San Francisco UCSF Tıp Merkezi’nde büyük işler başarıyor. Belleğinde yüklü harita yardımıyla yemek ve diğer ihtiyaçların taşınmasında görev alıyor, aynı zamanda nazik ve kimsenin rahatını kaçırmıyor. Üç yıl önce Japon uzay ajansı JAXA tarafından üretilen Kirobo adlı yardımcı robot Uluslararası Uzay İstasyonu’nun Japon astronotu Koichi Wakata için stres giderici işlevi görüyordu. ABD’de Starwood otel zincirinde hizmet ekibi tarafından programlanan bir robot uşak, odanıza diş macunu, tuvalet kâğıdı gibi ihtiyaçları getiriyor.

Neye benziyorlar

Robot yardımcının yaratıcısına bağlı. Bazıları tekerlekli kutular üstüne monte edilmiş ekranlardan ibaret ve bir yerden başka bir çeşitli malzemelerin yere taşınması Bazıları daha insana benzer şekilde tasarlanmış. Kafaları, kolları, bacakları ve gövdeleri olabiliyor. Örneğin Budgee, destek ihtiyacı duymadan eşyalarınızı arkanızdan taşıyan bir market arabası. Yuvarlak bir yüzü ve ışıklı kocaman gözleri var. Ancak üreticiler gittikçe bu robotları insanlara daha çok benzetmeye çalışıyorlar. Gerçekçi bir deri, saçlar ve derinliği olan gözler kullanılıyor. Kulağa itici gelse de gerçekçi görünen bu androidler günlük hayata girmeye başladı bile.

Androidler nerelerde kullanılıyor?

Gerçekçi bir robot yardımcı görmek isterseniz Japonya’ya gidip Nagasaki’de bulunan Huis Ten Bosch lunaparkındaki Henn-na Hotel’i ziyaret etmeniz yeterli. Bu otelde insan davranışlarını göz kırpma, nefes alma hatta göz teması kurma derecesinde başarıyla taklit edebilen 10 android bulunuyor. Yanız değiller tabii ki. Toshiba da Mitsukoshi mağazasının Tokyo’daki Nihonbashi şubesinde müşterileri karşılayan Aiko Chihira isimli bir robot yaptı. Aiko konuştukça dudakları oynuyor, hatta Japon geleneklerine uygun şekilde selam da veriyor.

Nasıl çalışıyorlar?

Robotların hareketleri mühendislik ve mekanik dehası sayesinde mümkün oluyor ama bu robot yardımcıları asıl değerli kılan şey yapay zekâ. Bu, yalnızca insana benzeyenler için değil, tüm robot yardımcılar için geçerli. Son birkaç yılda bu alanda büyük adımlar atıldı. Google çalışanı Prof. Geoff Hinton’ın da aralarında bulunduğu yapay zekâ uzmanı bilim insanları robotların kolaylıkla insan benzeri mantığa ve akıl yürütmeye sahip olabileceklerine inanıyor.

Robot yardımcılarla konuşabilir miyiz?

Tabii ki. Robot yardımcı sektörünün en önemli hedeflerinden, biri insanların doğal iletişim kurabilecekleri androidler üretmek. Siri, Google Asistan ve Cortana gibi örneklerden şimdiden görebileceğimiz gibi yazılım mühendisleri bundan çok da uzakta değil. Ancak robot yardımcıların tamamen sesli komutlarla yönetilebileceği, hatta siz emir vermeden önce istediklerinizi tahmin edebileceği öngörülüyor.

Kimler yapay zeka üzerine çalışıyor

Yapay zekâ konusunda çalışma yapan şirketlerden biri Alphabet (eski adıyla Google). Bu nedenle İngiliz yapay zekâ şirketi DeepMind’ı 400 milyon dolara satın aldı. Bilim dergisi Nature, Alphabet’ın geliştirdiği yapının Breakout, Video Pinball ve Space Invaders gibi
klasik oyunlarda insanlarla yarışabilecek düzeyde olduğunu söylüyor. Tabii başkaları da var. Örneğin Claudico adlı yapay zekâ, profesyonel poker oyuncularını yenebiliyor.

Robotlar duyguları anlayıp gösterir mi?

Robot yardımcılar davranışlarımızı öğrenerek duygusal durumumuzu tespit edebilecek noktada. Japonya’da 2014 yılında yaratılan insansı robot Pepper dünyanın ilk “duygu okuyabilen” robotu sayılıyor. Sensörleri, mikrofonu ve kameraları sayesinde konuşma değişikliklerini ve yüz ifadelerini algılayıp özel algoritmalarla insan duygularını hesaplayarak buna göre yanıt verebiliyor. İnsanların ancak robotlar bizi anlayıp belli oranda ihtiyaçlarımıza hassasiyet gösterecek düzeyde iletişim kurabildiklerinde robotları kabulleneceklerine inanılıyor. Bu yüzden uzmanların çalışmalarında odaklandıkları nokta bu.
hiçbiri henüz tam insan formunda değil.

Geçen yıl Keecker adlı bir robot uşak (www.keecker.com) Kickstarter’da 260 bin dolar para topladı. Kısa süre önce Persona Synthetics adlı firmanın çok gerçekçi bir robot yardımcısının televizyon reklamları yayımlandı. “Yalnızca bir ev aleti değil, bir yaşam tarzı”diyordu reklam. Ancak bu reklamın, Humans adlı yeni televizyon dizisi için bir reklam kampanyasından ibaret olduğu anlaşıldı. Dizide Synths adlı insansı robot yardımcıların popülerliği anlatılıyor.

Başa dön tuşu