Kekeme olan çocuklar Orhan Veli’nin “Her şeyi söylemek mümkün/Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum/Anlatamıyorum” dizelerinde yaşadığı durumu yaşarlar. Bazı sesleri ya da sözcükleri duraklayarak çıkarma ile kendini gösteren kekemelik, bir tür konuşma bozukluğudur. Bu bozukluğu yaşayan çocuklar, dertlerini akıcı bir şekilde anlatamaz ve her konuşma onlar için kâbusa dönebilir.
Kekemelik Neden Olur?
Genellikle dil gelişiminin erken dönemlerinde (2-6 yaş) ortaya çıkan kekemelik, fizyolojik, psikolojik ya da kalıtımsal nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Beyin dalgalarından gelen iletim bozukluğu, solunum bozukluğu nedeniyle nefesi doğru kullanamama, ailevi problemler ya da herhangi bir şeyden duyulan şiddetli korku kekemeliğe neden olabiliyor. İşin psikolojik kısmına baktığımızda en çok karşılaşılan durum ise baskı ve stres altında büyüyen çocukların kendilerinden büyük şeyler beklendiğinde bu stresi kaldıramayıp kekemelik sorunu yaşamaları. Yaşı nedeniyle bebek bezini kirletmesi normal olan bir çocuğun tuvalete gitmediği için suçlanması gibi örneğin. Bazı anne ve babalar doğdukları gün okumayı sökmüştü çünkü!
Aşırı titiz ve kontrolcü, yani aslında bir nevi yargılayıcı ortamlarda bulunan çocuklarda da kekemelik olabiliyor. Ani ve şiddetli olumsuz duyguların yaşandığı travmalar da çocukları kekeme yapacak kadar güçlü ve engelleyici durumlar.
Kekemelik Tedavisi ile Konuşabilme Özgürlüğü
Kekemeliği engelleyen bir ilaç yok. Dil ve konuşma terapistlerinin uyguladığı yöntemlerle kekemelik, ortadan kaldırılabilen bir çözüm. Elbette önce teşhisin doğru yapılması gerek. Fizyolojik etkenler nedeniyle mi yoksa çocuğun yaşadığı travmatik sebepler yüzünden mi kekemelik oluştuğunun iyi saptanması gerekiyor ki ona göre tedavi yöntemi belirlensin. Dil ve konuşma terapistlerinin yanında pedagoglarla birlikte yürütülen terapilerde ailelerin bilinçlendirilmesi de çok önemli. Çünkü kekemelik sorunu yaşayan bir çocuğun ailesinin bilmesi ve asla yapmaması gereken şeyler var.
Aileler, Lütfen Bunlara Dikkat!
Çocuğunuza “Kekeleme!” demeyin; çünkü zaten bunu isteyerek yapmıyor.
Çocuğunuzu sevdiğinizi ona hissettirin; çünkü en etkili dil, sevgi dilidir.
Anne ve baba olarak sorunlarınızı çocuğa hissettirmeden kendi aranızda çözmeye çalışın; çünkü gerginlik çocuklarının elini, kolunu ve dilini bağlayabiliyor.
Kekelediği zaman sinirlenmeyin, ona kızmayın, yarım bıraktığı kelimeleri onun yerine tamamlamayın, sabırla bekleyin.
Başkalarının yanında çocuğunuzun kekemeliğinden ya da başka kusurlarından bahsetmeyin; çünkü utanır ve özgüveni zedelenir.
Akıcı konuşan arkadaşlarıyla onu kıyaslamayın; çünkü başarısızlık hissiyle düzeleceği varsa bile düzelemez.
Arkadaşlarının onunla alay etmesini engellemek için öğretmeniyle, gerekirse okul yönetimiyle konuşun. Çocuğunuzla dalga geçilmesine kesinlikle izin vermeyin; çünkü o sizin canınız çocuğunuz.






















